Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar toplamda 36 bin 300 yataklı 24 şehir hastanemizi hizmete açtık. Sağlık çalışanlarını da ihmal etmedik, etmiyoruz. Özlük haklarından çalışma şartlarına her alanda sağlık kadromuza destek verdik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı İftar Programı’nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık altyapısında dünyada Türkiye’nin eline su dökecek ülke olmadığını bugün hemen herkes kabul ediyor. Halihazırda 14 şehir hastanemizin inşaatı devam ediyor. Planlama aşamasında da 3 şehir hastanemiz var. Sağlık turizminde geçen seneyi 1,2 milyon başvuruyla kapattık. Bu yılın ilk iki ayında başvuru sayısı ise 225 bini aştı. Şifa vermek için görev yapan sağlık çalışanlarımıza saldırılmasına, hakaret edilmesine, şiddet uygulanmasına müsamahamız yoktur ve olamaz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Tüm doktorlarımızın tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp bayramını kutluyorum. Ülkemizin dört bir yanındaki sağlık kuruluşlarında görev yapan sağlık ordusunun her bir mensubuna ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Kendinin evinin rızkını kazanırken sağlık personelimiz kadar dua alan bir başka kimse yoktur. Canı yanan, umut arayan bir hastaya şifa bulmanın yeri doldurulamaz. Sizler böyle manevi yüksek bir vazifeyi icra ediyorsunuz. Sağlıktan daha değerli bir nimet olmadığının hepimiz farkındayız.
1 milyon 300 bini aşkın sağlık personelimiz var, bu ordunun her bir mensubuna şükranlarımı sunuyorum. Canı yanan, yakalandığı hastalıktan kurtulmak için umut arayan bir hastanın şifa bulmasına vesile olmanın yeri asla doldurulamaz. Sizler böyle ulvi ve manevi değeri yüksek bir mesleği icra ediyorsunuz. Şu dünyada sağlıktan bir nefes sıhatten daha değerli bir nimet, mutluluk olmadığının hepimiz farkındayız.
“24 şehir hastanesi açtık”
Türkiye kimi çevrelerin art niyetli eleştirilerine rağmen 2002’den bu yana sağlık altyapısına yaptığı devasa yatırımların karşılığını Covid-19 döneminde fazlasıyla almıştır. Bize örnek gösterilen batılı ülkelerin bile baş etmekte aciz kaldığı bu zor dönemde hamdolsun biz devletini vatandaşına karşı mahçup edecek hiçbir şeye mahal vermeden suhuletle geri bıraktık.
6 Şubat’ta da yine sağlık alt yapısının önemini gördük. 24 şehir hastanemizi hizmete açtık. Şehir hastanelerimiz deprem ve salgınla mücadelede sembol haline geldi. İsraf denilerek engellenmeye çalışılan bu modern sağlık üsleri bu iki süreçte de kritik roller üstlendiler. Her şehrimizi bir şehir hastanesi ile buluşturmayı hedefliyoruz. Hali hazırda 14 tanesinin inşası devam ediyor. Göreve geldiğimizde, ekonomik durumu olmayan doğru dürüst sağlık hizmeti alamıyordu. Hastaneler şifa yuvası olmaktan ziyade vatandaşın Allah düşürmesin dediği bir eziyet çarkına dönüşmüştü. İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için gereken adımı attık. Sağlık alt yapısında dünyada Türkiye’nin eline su dökecek ülke olmadığını herkes kabul ediyor. Hatta öyle bir seviyeye ulaştık ki, bizim hastalarımız dışarı gitmiyor, dünyanın birçok farklı ülkesinden insanlar şifayı Türkiye’de arıyor. Her yıl 100 binlerce insan sağlığını sizlere, Türk hekimlerine emanet ediyor. Türkiye’nin sağlık turizminden aldığı payın giderek arttığını görüyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde başvuru 225 bini aştı. Sağlık turizminde çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.
Sağlık çalışanlarını ihmal etmedik, etmiyoruz. Özlük haklarından çalışma şartlarına her alanda sağlık kadromuza destek verdik. Beyaz reform adını verdiğimiz bir dizi değişimle iyileştirmeler yaptık. Sabit ödemeleri, merkezi bütçeye aktardık, ek ödemeleri yükselttik.”