Okyanus altında kabus: Denizcilik felaketinin zehirli mirası

Sri Lanka Kıyılarında Yürütülen Plastik Atık Temizliği Devam Ediyor

Sri Lanka kıyılarında, 2021 yılında X-Press Pearl gemisinin batması sonucunda okyanusa yayılan milyarlarca zehirli plastik atığının temizlenmesi çalışmaları hala devam ediyor. Gönüllüler, çıkan yangın ve ardından geminin batmasıyla birlikte denize karışan nitrik asit, motor yağı, kurşun, lityum pilleri ve epoksi reçinesi gibi zararlı maddelerle mücadele ediyor.

Yangın ve batma olayı, sadece plastik atıkların denize yayılmasına neden olmadı, aynı zamanda deniz hayatı için son derece zararlı olan maddelerin de ekosisteme karışmasına sebep oldu. Bu trajedi, sahillere vuran ölü kaplumbağalar, yunuslar ve balıklar aracılığıyla büyük bir felaketin boyutlarını gözler önüne serdi.

Bilim insanlarına göre, plastik atıkların zamanla daha da zehirli hale geldiği yapılan araştırmalarla ortaya konuyor. Manchester Metropolitan Üniversitesi’nden çevre kimyacısı Dr. David Megson, mikroplastik atıkların okyanustan kimyasalları emerek “büyük zehirli bir sünger” haline geldiğini belirtiyor.

Gönüllüler, başlangıçta günde 300-400 kilo atık toplarken, zamanla bu miktarın birkaç kiloya kadar düştüğünü gözlemledi. Mikroplastiklerin kumun altına gömülmesi, temizlenmesini neredeyse imkansız hale getirdi.

Yangın İle İlgili Uyarılar Dikkate Alınmadı

X-Press Pearl gemisi, 2021 Mayıs ayında Dubai’den Malezya’ya gitmek üzere yola çıktı ancak tehlike sinyalleri vermeye başlamıştı. İçinde nitrik asit bulunan bir konteyner sızdırmaya başlamış ve Katar ile Hindistan’ın taleplerini reddetmesi sonucunda gemideki tehlikeli yük boşaltılamadı. 19 Mayıs gecesi Sri Lanka kara sularına girdiğinde konteyner sekiz gündür sızıyordu.

Gemi sabaha karşı alev aldı ve tüm müdahalelere rağmen yangın kısa sürede gemiyi sardı. İki hafta sonra batan gemi, taşıdığı tüm tehlikeli yükleri okyanusa boşalttı.

Olanlar sonrasında sahiller beyaz plastik atıklarla dolarken, çevreci gönüllülerin oluşturduğu Pearl Protectors adlı gruptan Muditha Katuwawala, yaşananları “savaş filmi gibiydi” şeklinde özetliyor. Bilim insanları ise plastik taneciklerin sadece fiziksel değil kimyasal olarak da tehlike oluşturduğuna dikkat çekiyor.

Felaketin Toplam Maliyetinin 6 Milyar Doları Bulabileceği Düşünülüyor

Ülkenin önde gelen çevre ekonomistlerinden Prof. Prashanthi Guneeardena’ya göre, felaketin toplam maliyetinin 6 milyar doları bulabileceği tahmin ediliyor. Bu hesaplamaya, turizm gelirlerindeki kayıp, balıkçılık sektöründeki zarar ve zehirli gazların insan sağlığına olan etkileri de dahil ediliyor.

Related Posts

Metroda tavşan kostümlü tüfekli genç gözaltına alındı

İstanbul’un en çok kullanılan Hacıosman metrosunda elinde tüfekle gezen tavşan kostümlü 15 yaşındaki A.Y, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Balkan Gençlik Buluşmaları Yaz Kampı Edirne’de Açıldı

Edirne’de düzenlenen 3. Balkan Gençlik Buluşmaları Yaz Kampı’na 11 ülkeden 352 öğrenci katılıyor.

Başkan Sekmen, Erzurumlu Vatandaşların Taleplerini Dinledi

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, vatandaşlarla bir araya gelerek şehrin ihtiyaçlarını ve taleplerini dinledi. Başkan Sekmen, çözümler üretmek için çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

Sarıyer’de Gizemli Ölüm

Sarıyer’de ormanlık alanda başında çöp poşeti olan 25 yaşındaki erkek cesedi bulundu.

Aşırı sıcaklar nedeniyle yarın tatil edildi!

Aşırı sıcaklar İran’ı da vurdu. Aşırı sıcaklar nedeniyle Buşehr ve Loristan eyaletlerinin ardından Yezd eyaletinde de kamu kurumları yarın için tatil edildi. İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Yezd Vali Yardımcısı Muhammed Ali Şah Hüseyni konuya …

Lozan’ın perde arkası: Hezimet mi yoksa zafer mi?

Yeni Şafak’ın Hafıza “Büyük Resim” serisi tarih sahnesinin kritik kırılma noktalarını yeniden gündeme taşıyor. İbrahim Ufuk Kaynak, Lozan sürecinde İngiltere’nin İstanbul Hükûmeti’ni masaya oturtma hamlesinin engellendiğini ve saltanatın kaldırılmasıyla temsil yetkisinin Ankara’ya geçtiğini vurguluyor. Kaynak’a göre Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın mirasını devam ettiren köklü bir devlet geleneğinin parçası. Lozan’da yaşanan telgraf trafiği, İngiltere’nin yoğun diplomatik baskısı ve uluslararası güç oyunları, bu büyük mücadeleyi şekillendirdi. “Türkiye sıfırdan kurulmadı, büyük bir devlet geleneğinin devamıdır” diyen Kaynak, Lozan’ın sadece bir anlaşma değil, milli iradenin ve egemenliğin yeniden inşası olduğunu ortaya koyuyor.