Rusya NATO’yu işaret etti! Savaşı bitirmek için tek şartını açıkladı

Rusya, NATO’nun Doğu Avrupa’daki Varlığının Savaşın Sonlandırılmasının Ön Koşulu Olduğunu Söyledi

Kremlin’in üst düzey isimlerinden olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, NATO’nun Baltık ülkeleri ve Doğu Avrupa’daki varlığını sona erdirmesinin savaşın bitirilmesi için ön koşul olduğunu ifade etti. Olası barışın ilk adımının, NATO birliklerinin Doğu Avrupa’dan çekilmesiyle başlayacağını belirten Ryabkov, “ABD tarafı, bizimle güvenlik alanındaki temel çelişkilerin kök nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik somut adımlar atmalıdır. Bunların başında NATO’nun doğuya genişlemesi geliyor” sözlerini sarf etti.

“NATO BİRLİKLERİNİN AZALTILMASI GÜVENLİĞİ ARTIRACAKTIR”

Baltık bölgesinde NATO askeri varlığının Rusya için ‘doğrudan tehdit’ oluşturduğunu açıklayan Ryabkov, “Rusya sınırlarına yakın noktalarda NATO’nun saldırı kapasitesine sahip silahlar konuşlandırmaması gerektiğini başından beri söylüyoruz. Doğu Avrupa’daki NATO birliklerinin azaltılması, tüm kıtanın güvenliğini artıracaktır” söyleminde bulundu.

NATO VARLIĞI GENİŞLEMEYE DEVAM EDİYOR

Söz konusu açıklamalar, Rusya’nın 2022 yılında başlattığı Ukrayna savaşından hemen önce ifade ettiği taleplerin bir devamı niteliğinde ancak o dönemde dikkate alınmayan bu çağrının ardından Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Baltık ülkeleri NATO’nun doğu kanadındaki askeri varlığını daha da artırdı.

Bazı Baltık ülkeleri ise Moskova karşıtı sert tutumlarını yasal düzenlemelere de taşıdı ve Rus Ortodoks Kilisesi’nin faaliyetlerini sınırlandırdı. Newsweek’in yaptığı analize göre, NATO’nun halihazırda Bulgaristan, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Slovakya’da çok uluslu savaş birlikleri ve tugayları bulunuyor.

UZMANLARDAN “YENİ BİR SOĞUK SAVAŞ” UYARISI!

Rabobank analistlerinden Michael Every, Kremlin’in bu taleplerinin yalnızca Ukrayna Savaşı’nı değil, Avrupa-Rusya ilişkilerinin uzun vadeli geleceğini de şekillendirebileceğini vurgulayarak “Eğer NATO gerçekten bu ülkelerden çekilirse, bu Avrupa Birliği’nin şu anki biçimiyle sonu olabilir. Öte yandan bu taleplerin kabul edilmemesi durumunda Avrupa ile Rusya arasında kalıcı bir düşmanlık hali doğabilir.” açıklamasında bulundu.

Rusya’nın savaş ekonomisine geçmiş durumda olduğunu ve satın alma gücü paritesine göre 7 trilyon dolarlık ekonomik kapasiteye ve geniş doğal kaynaklara sahip olduğunu anımsatan Every, söz konusu gerilimin sadece siyasi değil, ekonomik ve toplumsal boyutlarda da büyük sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Related Posts

Metroda tavşan kostümlü tüfekli genç gözaltına alındı

İstanbul’un en çok kullanılan Hacıosman metrosunda elinde tüfekle gezen tavşan kostümlü 15 yaşındaki A.Y, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Balkan Gençlik Buluşmaları Yaz Kampı Edirne’de Açıldı

Edirne’de düzenlenen 3. Balkan Gençlik Buluşmaları Yaz Kampı’na 11 ülkeden 352 öğrenci katılıyor.

Başkan Sekmen, Erzurumlu Vatandaşların Taleplerini Dinledi

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, vatandaşlarla bir araya gelerek şehrin ihtiyaçlarını ve taleplerini dinledi. Başkan Sekmen, çözümler üretmek için çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

Sarıyer’de Gizemli Ölüm

Sarıyer’de ormanlık alanda başında çöp poşeti olan 25 yaşındaki erkek cesedi bulundu.

Aşırı sıcaklar nedeniyle yarın tatil edildi!

Aşırı sıcaklar İran’ı da vurdu. Aşırı sıcaklar nedeniyle Buşehr ve Loristan eyaletlerinin ardından Yezd eyaletinde de kamu kurumları yarın için tatil edildi. İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Yezd Vali Yardımcısı Muhammed Ali Şah Hüseyni konuya …

Lozan’ın perde arkası: Hezimet mi yoksa zafer mi?

Yeni Şafak’ın Hafıza “Büyük Resim” serisi tarih sahnesinin kritik kırılma noktalarını yeniden gündeme taşıyor. İbrahim Ufuk Kaynak, Lozan sürecinde İngiltere’nin İstanbul Hükûmeti’ni masaya oturtma hamlesinin engellendiğini ve saltanatın kaldırılmasıyla temsil yetkisinin Ankara’ya geçtiğini vurguluyor. Kaynak’a göre Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın mirasını devam ettiren köklü bir devlet geleneğinin parçası. Lozan’da yaşanan telgraf trafiği, İngiltere’nin yoğun diplomatik baskısı ve uluslararası güç oyunları, bu büyük mücadeleyi şekillendirdi. “Türkiye sıfırdan kurulmadı, büyük bir devlet geleneğinin devamıdır” diyen Kaynak, Lozan’ın sadece bir anlaşma değil, milli iradenin ve egemenliğin yeniden inşası olduğunu ortaya koyuyor.